Uygulanan yanlış iktisat siyasetleri yüzünden kredi risk primi 816 baz puana çıkan Türkiye, yurt dışından borçlanabilmek için tarihinde birinci sefer rekor seviyede borçlanma sarfiyatı yapmak zorunda kaldı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın resmi datalarına nazaran, bu yıl yurt dışından 5 milyar dolar borç alabilmek için devlet bütçesinden 5 milyar 760 milyon TL harcandı.
2019’da 11 milyar dolar borçlanma yapılmasına karşın borçlanma sarfiyatı 204 milyon TL olmuştu.
Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine nazaran rekor seviyedeki artışın kur farkından mı yoksa fiyat ve kurul maliyetlerindeki yükselişten mi kaynaklandığı merak ediliyor.
BU YIL KİME, NE ÖDENDİ?
Hazine’nin bu yılki dış borçlanma için ödediği masraf kaleminin büyüklüğü şaşkınlık yarattı. Örneğin 2019 yılında 6 farklı tahvil ihracında yalnızca 204 milyon TL masraf yapılmış ve karşılığında 11 milyar dolar dış borç alınmıştı. 2020’de 4 tahvil ihracına 373 milyon masraf edilmiş, 8 milyar 750 milyon dolar borç alınmış, 2021’de 6 tahvil ihracının masrafı 663 milyon lira, alınan borç 9 milyar 750 milyon dolar olmuştu.
Ancak bu yıl biri 16 Şubat’ta 3 milyar, başkası 17 Mart’ta 2 milyar olmak üzere toplam 5 milyar dolar borçlanma yapılmasına karşın bu iki borçlanmaya 5 milyar 760 milyon TL masraf ödendi.
AÇIKLAMA YAPILMADI
Devasa masraf ödemesinin nereden kaynaklandığı, ödemenin kime ya da hangi kuruluşlara niye yapıldığı konusunda açıklama yapılmadı. Halkın bütçesinde oluşan bu tıp sıra dışı sarfiyat ve gelir artışlarının kamuoyuna açıklanması gerekiyor.
Bu masraflardan hangisi arttı?
Devlet borcunun yönetilmesi için bir dizi masraf yapılıyor.
Tamamı bütçeden karşılanan bu harcamalar; ihraç edilen tahvillerin kayıt ve tescil masrafları, kredi derecelendirme kuruluşlarına, avukatlara ve müşavirlere ödenen fiyatlar, kur farkları, kurul ödemeleri, gecikme faiz ve cezaları ile başka hizmetler karşılığı ödenen fiyat, masraf, kurul ve gibisi giderler- den oluşuyor. Bu masraflardan hangisinin arttığı bilinmiyor.