Şirket yöneticileri, projeye yatırdıkları 400 milyon doların karşılanması halinde işletme hakkından vazgeçmeye hazır.
Türkiye’de kamu özel işbirliği projelerine verilen garantiler değerli tartışma hususlarından biri.
Osmangazi Köprüsü’nde 40 bin, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde 135 bin, Çanakkale Köprüsü’nde 45 bin, İzmir-İstanbul Otoyolu’nun birinci bölümündeyse 40 bin araç geçiş garantisi bulunuyor. Bu geçiş garantileri, yılın büyük kısmında tutmuyor ve Hazine’den karşılanıyor, yani ‘cebimizden’ çıkıyor.
Bu geçiş garantileri senede lakin bayram üzere ağır haftalarda tutuyor.
Kamunun ziyan ettiğini bu sistemden işletmeci şirketler de şikayetçi.
İstanbul-İzmir Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü’nü yapıp işleten konsorsiyumun üç büyük ortağından biri Nurol İnşaat’ın lider yardımcısı Oğuz Çarmıklı, Hazine’den garantisinin 40 dolar (711 TL) olduğu ve araç başı 15 dolar (266 TL) aldıkları İzmir otoyolundan ziyan ettiklerini söyledi.
Çarmıklı, Dünya’dan Vahap Munyar’a şunları söyledi: “Hazine fiyat farkı ödemesi için evvelki yılın aralık ayının son 10 gününün ortalamasını alıp yılbaşında kuru fiksleyip TL olarak ödüyor. Dokuz ay gecikmeli ödeniyor. O nedenle ziyan ediyoruz.”
Nurol İnşaat yöneticisi, konsorsiyumun otoyoldan 2021’de 50 milyon dolar ziyan ettiğini bu yılki zararınsa 100 milyon doları aşabileceğini belirtti.
Kur fiyatlarındaki yükselişten şikayet eden şirket yönetici bugün gelinen noktada Osmangazi Köprüsü ve İzmir Otoyolu işletmesinden (Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş.) çekilmeyi düşündüklerini bildirdi; “Yatırdığımız 400 milyon doları veren çıkarsa, 2036’ya kadar devam edecek olan işletme hakkımızı devrederiz.”
Munyar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’yla görüşmesini de şöyle aktardı; “Yıllık 70 milyon dolar dolayında işletme maliyeti var. Bunu yap-işlet-devret modeliyle projeyi gerçekleştiren konsorsiyum karşılıyor. Bu maliyetin içinde yolların bakımı da var. Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. bünyesinde 500 kişi istihdam ediliyor.”